“Gelişen teknolojilere rağmen insan sağlığının günden güne bozulduğu çağımızda, piyasaya sağlıklı ev gereçleri sunmak amacıyla yola çıktık. Bambunun işlevselliğini ve yararlarını Bambum markasıyla tüketicinin hizmetine sunmaktayız” diyen firma yetkilisi Faruk Yar sorularımızı yanıtladı.
Öncelikle kısaca Bambum’dan ve geçmişinden bahseder misiniz?
Bu işe doğal ve sağlıklı mutfak ürünleri geliştirmek amacıyla başladık. 2011 yılında sadece bambu bıçaklarla başladığımız işimizde bugün %100 yerli sermayeyle, 3.000 çeşit ürünle 57 ülkede faaliyet gösteriyoruz.
Birçok ağaç türü varken neden bambuyu seçtiniz? Bunun iki nedeni var. Öncelikli nedenimiz, bambu ağacının hiçbir ağaca benzemiyor oluşu. Günümüzde modern yaşam ve teknoloji toplumları sarsa da insanlar bilinçaltında doğaya olan özlemlerini ahşap ürünlerle gidermeye çalışıyorlar.
Mobilyalar, ahşap gereçler hep bu arzunun tezahürü. Ahşap sıcaktır, doğaldır, keyiflidir. Ancak bir sorun vardır ki, ahşap ürün kullanımı uzun vadede doğaya zarar verebilir. Çünkü 50 yaşında bir ceviz ağacını veya 80 yaşında bir meşe ağacını kesmek, bu ağacın yokluğunun giderilmesi için aynı süre boyunca beklemek, yeşil alanların azalmasına etki etmek demektir. Bambu ise sadece üç ayda erişkinliğe ulaşan bir ağaçtır. Endüstriyel ormanlarda yetiştirilen bambular sayesinde doğadaki ağaçlara zarar vermeden ahşap ürünler kullanmanın keyfine varabilirsiniz. İkinci nedenimiz ise bambu ağacının sağlıklı oluşu. Doğal ahşaptan üretilmiş hiçbir mutfak ürününü yıkayamaz, uzun süre kullanamazsınız. Bambu ise anti bakteriyel yapısı sayesinde hem yıkanabilir, hem mikrop tutmaz, hem de uzun süre kullanılabilir. Bambunun bu özelliklerini keşfettiğimizde kesinlikle bambu malzemelerle çalışmamız gerektiğini anladık.
Bambu sağlıklı mı?
Ahşap ürünlerde sağlık riskinin en büyük nedeni ahşabın yumuşak ve gözenekli yapısıdır. Deterjanı, yemek artıklarını ve suyu içine çekerek mikrop üretir. Bu özellikleri nedeniyle kısa süre içinde rengi kararır, küflenir ve özellikle yıkandıktan sonra eğrilmeye, yamulmaya başlar. Bambu ise bu özelliklerin hiçbirini barındırmaz. Çok sert bir yapısı olduğundan suyu, deterjanı, gıda maddelerini içine çekemez. Bu özellikleri sebebiyle hem mikrop barındırmaz hem de şeklini yitirmez. Ayrıca bambu tabiatı gereği anti bakteriyel bir ağaçtır. Kendisi bakteri üretemez. Bu da bambuyu en sağlıklı ahşap hammaddesi yapar.
Bambunun sağlığa zararsız olduğuyla ilgili sertifikalar var mı?
Elbette var. Aksi takdirde İsviçre gibi, İsrail gibi halk sağlığına çok önem verilen ülkelerde Bambum ürünleri nasıl satılsın? Bambum sadece Türkiye pazarına yönelik bir marka değil. Bambum ürünleri Amerika’da FDA, Avrupa Birliği ülkelerinde hem AB geneli hem de ülkelerin kendi sağlık kuruluşları tarafından onaylanmış, ev ve restoran kullanımında bir sakınca bulunmamıştır. Biz de kalite standartlarımızı korumak için ürünlerimizi ve üretim aşamalarımızı her zaman yetkili kuruluşlara test ettiriyor, sağlık ve estetik açıdan standartlarımızı koruyoruz. Arzu eden herkes sertifikalarımızı kataloglarımızda ve internet sitemizde görebilir.
Peki, üretim nasıl yapılıyor?
Bambu endemik bir tür olduğundan çoğunlukla Uzakdoğu’da yetişiyor. Bu nedenle işin uzmanlığı da o bölgedeki fabrikalarda. Biz tasarımlarımızı Türkiye’deki ofisimizde yapıyor, belirlediğimiz kalite standartlarında ürünler için 78 farklı fabrikayla çalışıyoruz. Her ürün aynı bambudan üretilemediğinden farklı ürün gruplarımız için alanında uzman üreticileri seçiyoruz. Bununla birlikte hammadde olarak ithal ettiğimiz bambularla Türkiye’de de üretim yapmaya devam ediyoruz. Türkiye’deki fabrikamız Avrupa’nın ilk ve tek bambu fabrikası konumunda.
Ürün portföyünüz hakkında bilgi verir misiniz? Öncelikle mutfak ürünleri amacıyla yola çıkmış olsak da ürün yelpazemiz sürekli genişliyor. Mutfak grubunda çeşit çeşit tabaklar, sunum tepsileri, baharatlıklar, pipetler, kâseler gibi hazırlama ve sunum ürünleri bulunurken ev grubunda da banyo gereçleri, diş fırçaları, çamaşır düzenleyiciler, ofis ve masa üstü ürünleri, hatta kol saatleri bulunuyor. Bunların yanı sıra french press’ler, fincan setleri, kahvaltı setleri gibi gruplarda cam ve porseleni bambu ile kombinliyoruz. Amacımız doğallıktan kopmadan en geniş ürün yelpazesine ulaşmak.
Müşteri portföyünüz hakkında bilgi verir misiniz?
Bambum’un hitap ettiği oldukça geniş bir kitle var. Bambu ürünler çevreye zarar vermeyen, atık oluşturmayan ve kullanımı sağlıklı ürünler olması nedeniyle öncelikle çevre bilinci yüksek ve kültürlü kesimler tarafından tercih ediliyor. Bebeğinin gıdalarını plastik içermeyen sağlıklı mutfak gereçleriyle hazırlamak ve saklamak isteyen annelerin tercihleri arasında bulunuyoruz. Bununla birlikte sunuma yönelik ürünlerimiz otel, restoran, kafe, pastane gibi işletmelerde de sıklıkla tercih ediliyor.
Özellikle üst kalite restoran ve otellerin en önemli tercihlerinden biri olan Bambum ürünleri, et, balık, kahve, pasta, şerbetli tatlılar gibi birçok gıda ürününün sunumunda sağlıklı ve estetik bir destek sağlıyor. Tüm bu nedenlerle Bambum herkese hitap edebiliyor.
İhracatınızı daha çok hangi bölgelere yapıyorsunuz?
İhracat ürüne göre değişiklik gösteriyor. Kendi kültürümüze uygun olarak tasarladığımız çay ve kahve sunumları çoğunlukla Ortadoğu ve Kuzey Afrika ülkeleri tarafından tercih edilirken, peynir ve et sunumları gibi gruplar Avrupa mutfaklarında talep görüyor. Bunun yanı sıra maalesef çevre bilincimiz yeterince gelişmediği için ülkemizde çok fazla talep görmeyen bambu diş fırçaları ve bambu pipetler gibi ürünler, plastik kullanımına alternatif oluşturdukları için Avrupa ülkelerinde büyük talep görüyor.
Değişen tüketici alışkanlıklarını nasıl yorumluyorsunuz?
Bu değişkenlikleri nasıl analiz ediyor ve buna nasıl cevap veriyorsunuz? Tüketim belki insanlık tarihi boyunca bu kadar hızlanmamıştı. Artık o kadar hızlı yaşıyoruz ki bir dinlediğimiz müziği bir daha dinlemiyor, birkaç kez yediğimiz ilginç bir yemeği bir daha denemiyoruz. Alışkanlıklarımız, tarzlarımız çok hızlı değişiyor. Bambum olarak biz de bu değişikliklere ayak uydurmak, bunun ötesinde öncülük etmek zorundayız. O nedenle faaliyet gösterdiğimiz ülkelerdeki trendleri sürekli mercek altında tutuyor, ihtiyaçları ve potansiyeli mümkün olduğunca hızlı tespit etmeye çalışıyoruz. Hem ev kullanımında hem de restoranlarda değişen zevk ve anlayışlara uygun tasarımlar geliştiriyoruz.
Firma olarak önümüzdeki dönem hedefleriniz nelerdir?
En önemli hedefimiz ülkemizde üretimi artırmak. Yeni makine parkımızla Mart ayından itibaren üretim kapasitemizi dört kat artırmayı hedefliyoruz. Bunun yanı sıra ihracatımız da günden güne geliştiğinden, ihracata yönelik ekstra pazarlama çalışmalarımız da olacak. Şu ana kadar Avrupa pazarında Türkiye’deki hiçbir ihracatçının ve üreticinin yapmadığı bir strateji uyguladık ve bundan sonraki dönemde bu agresif pazarlama stratejilerimizi artırarak devam etmeyi düşünüyoruz. %100 yerli marka olarak 57 ülkede faaliyet göstermek çok kolay bir iş değil ve biz ülkemizin bayrağını daha fazla ülkede dalgalandırmayı hedefliyoruz.
Üretim stratejileriniz nasıl?
Dünyanın en geniş ürün yelpazesine sahip bambu firmasıyız. Bu nedenle karmaşık bir üretim şemamız var. Bambunun endemik bir ağaç türü olmasından dolayı üretimimizin büyük kısmını Uzakdoğu’da, farklı fabrikalara yaptırıyoruz. Standartları biz belirlediğimiz için en iyi fabrikalarla işbirliği içindeyiz. Kim hangi ürünü en iyi şekilde yapıyorsa Bambum, bambu ağacının yararlarını keşfeden genç girişimciler tarafından 2011 yılında kuruldu. Dünyada bir ilk olan bambu bıçakları üreterek çıktığımız yola bugün 1.300 kalem ürünle devam ediyoruz.
Ürün gruplarınız hakkında detaylıca bilgi verir misiniz?
Ürün gruplarımız öncelikle mutfakları kapsıyor. Ev mutfaklarına olduğu kadar endüstriyel mutfaklara, hotel, restoran ve cafe mutfaklarına da hitap ediyoruz. Bunların yanı sıra banyo, dekorasyon ve genel kullanıma yönelik ürünlerimiz de bulunuyor.
Ürünler nerelerde satışa sunuluyor, hangi müşteri portföyüne hitap ediyor?
Ürünlerimiz, hitap ettiği kitleye göre çok farklı noktalarda satışa sunuluyor. Önceliğimiz züccaciye mağazaları olmakla birlikte, endüstriyel mutfak malzemeleri mağazalarında da, organik mağazalarda da ürünlerimizi bulabilirsiniz. Müşteri portföyümüz ise sağlığına önem veren, kendisinin ve ülkesinin geleceğini düşünen bilinçli tüketicilerden oluşuyor.
Üretiminiz hakkında bilgi verir misiniz?
Bambu, Uzakdoğu için önemli bir ağaç. Yüzlerce farklı türü var ve her ürün her bambudan yapılamıyor. O nedenle kalite standartlarımız açısından her ürünü, o ürünü yapabileceğimiz en doğru ağaçların yetiştiği bölgelere yakın fabrikalarda üretmemiz gerekiyor. 1.300 kalem ürünümüzü toplamda 30 farklı fabrikada yaptırıyoruz.
Kalite ve tasarım konusundaki çalışmalarınızdan bahseder misiniz?
Bambum’un gelirinin büyük bir kısmı AR-GE çalışmalarına ayrılıyor. Sürekli araştırıyor, dünyada gelişen sunum fikirlerini takip ediyor ve kendi kültürel altyapımızla harmanlayarak bu topraklara uygun tasarımlar yapıyoruz.
Ar-ge konusunda neler yapıyorsunuz?
Üretim bandımızda, binlerce yıldır bambuyla haşır neşir olmuş Uzakdoğulu üreticilerin aklına gelmeyenleri denediğimiz oluyor. Gerek tasarım gerekse teknoloji konularında en doğru fikirleri değerlendirmeye çalışıyoruz.
Yeni ürünleriniz ve bu ürünlerin özellikleri, kullanıcıya sunduğu avantajları hakkında bilgi verir misiniz? Bambum’da yenilikler sürekli devam ediyor. Piyasaya her zaman yeni ürünler çıkıyor, kullanıcılarımızın avantajlarını gözetiyoruz. Son ürünümüz olan Bambum Nobel 96 Parça Yemek Takımı sadece Türkiye’de değil, dünyada da bir ilk. Nobel bütün genç kızlarımızın çeyizlerine girmeye aday bir ürün.
İhracat çalışmalarınızdan bahseder misiniz?
Bambum olarak piyasaya çıktığımızda, bambu ürünler sadece bambunun yoğun olarak yetiştiği Uzakdoğu ülkelerinde kullanılırdı. Ürünlerimizi öncelikle ülkemizin ihtiyaçları için üretsek de zaman içinde dünyadan da talep almaya başladık. Ortadoğu ile başlayan ihracatımız Avrupa’ya da yayıldı. Bugün 34 ülkeye aktif olarak ihracat yapıyor, Hollanda’dan Ukrayna’ya kadar sofra sunum anlayışının değişimine önayak oluyoruz. Bir Türk markası olarak Avrupa’nın neredeyse her ülkesinde güçlü olarak varlık göstermekten mutluluk duyuyoruz.
Sektörel gelişmeleri nasıl değerlendiriyorsunuz?
Züccaciye, özellikle Ortadoğu ve Akdeniz ülkelerinde hiçbir zaman bitmeyecek bir sektör. Misafir ağırlamayı, uzun akşam yemeklerini, keyifli kahvaltıları seven bir toplumuz. Biraz da yeni sahip olduklarımızla arkadaşlarımıza hava atma huyumuz var. Bu nedenle züccaciye sektörü varlığını her zaman koruyacaktır. Ancak tüm bu talebe rağmen arz fazlası oluşunca sektörün tadı kaçabiliyor. Denetimsiz, kontrolsüz, kara düzen bir ithalat fırtınası var şu anda. Bu denetimsizliğin getirdiği haksız rekabet ortamı, kendini geliştirip müşterisine daha iyi hizmet vermek isteyen üretici ve ithalatçıyı rahatsız edip hızını düşürebiliyor.
Türkiye’deki satış ve pazarlama çalışmalarınızı nasıl sürdürüyorsunuz?
Ülke genelinde geniş bir bayi ağımız var. Satış ve pazarlama ekibimizle ülkemizdeki tüm bayilerimizi ayda en az bir kez ziyaret ediyor, hem bayilerimizin hem de tüketicilerin olası sorunlarına en hızlı şekilde çözüm üretiyoruz. Pazarlama ekibimizin yoğun çalışmalarıyla Nişantaşı’ndaki bir bayimiz de Hakkari’deki bir bayimiz de aynı hizmet kalitesine ulaşabiliyor.
Ürünlerinizin teknik özellikleri hakkında bilgi verir misiniz?
Ürünlerimizin en teknik özelliği, doğal olması. Biz burada uzay mekiği üretmiyoruz. Büyük tek
nolojilerle elektronik aygıtlar da üretmiyoruz. Yaptığımız, bambunun doğallığını en doğru, en sıcak haliyle tüketiciye ulaştırabilmek. Bambu, doğası itibariyle bakteri barındırmayan bir ağaç türü. Üstelik endüstriyel ormanlarda yetiştiriliyor ve yetişirken tarım ilacına ihtiyaç duymuyor. O kadar hızlı büyüyor ki, bugün kesilen bir bambu ağacı ortalama dört ay içinde yeniden eski boyuna kavuşuyor. Bu nedenle tabiattaki yeşili azaltmak yerine artırıyor. Ayrıca bambu ürünler kullanım ömrünü doldurduklarında endüstriyel atık oluşturmuyorlar. Çevreye hiçbir zararları yok. Ormanda kuruyup düşen bir ağaç dalı ormanın geneline nasıl bir etki ediyorsa, bir bambu tabak da aynı etkiyi gösteriyor. Üretimi, kullanımı ve tedavülden kalkması tamamen doğal.
Bir ürünün hayata geçme sürecini anlatır mısınız?
Henüz piyasada hiç var olmayan bir bambu üründen örnek verelim. Tasarımcılarımız, İstanbul’daki merkezimizde ürün çizimini yapıyorlar. Bu ürünün önce prototipi üretiliyor. Ardından maliyetler kontrol ediliyor. Eğer Türkiye piyasası için uygunsa tasarım tescilini yapıyor ve üretim aşamasına geçiyoruz. Ürünün kullanım alanına göre ağaç seçimini yapıyoruz. Seçilen ağaçlar işleniyor ve ürün ortaya çıkıyor. Yeni bir ürünün pazara çıkış süresi 6-8 ay arasında değişiyor.
Gelecek dönem planlarınız neler?
Gelecek dönem planlarımız arasında elektrikli ev aletlerinden ev tekstiline kadar birçok farklı alana bambuyu dahil etmeyi düşünüyoruz.