TÜRK VE FRANSIZ ESİNTİLERİNİ TAŞIYAN NEFİS TATLAR Patisserie de Pera’da!
Geçmişi 19. yüzyılın sonlarına uzanan Pera Palas Hotel’in Türk ve Fransız esintileri taşıyan nefis tatları en az otel kadar ünlü! “Patisserie de Pera’nın geleneksel lezzet birikimini modern dünya tatlıları ile yeniden tasarlayarak sektöre öncülük yapabilmeyi arzu ediyoruz,” diyor Pera Palas Hotel Satış ve Pazarlama Direktörü Barış Atik. Kubbeli Salonu’nda sunulan “çay saati” ile Michelin Guide da “önerilen mekanlar” arasına giren otel, bunu sürekli kılabilmek ve ileriye taşımak için nefis tatlarına yenilerini eklemeyi sürdürüyor. Barış Atik ile Patisserie de Pera hakkında konuştuk.
Patisserie de Pera’nın kuruluş ve gelişim süreci hakkında bilgi verir misiniz? Ne zaman, kimler tarafından kuruldu?
Barış Atik (Satış ve Pazarlama Direktörü): Pera Palace Hotel’in hikâyesi, 19. yüzyılın sonlarında başladı. Orient Express, 1888 yılında Paris-İstanbul seferlerine başladığında, İstanbul’da Orient Express yolcularının alışkın oldukları yüksek standartları sunabilecek bir otel yoktu. Bu boşluğu, kısa süre sonra kuruluş çalışmalarına 1892 yılında başlanan, 1895’te ise açılış balosu yapılan Pera Palace Hotel doldurdu.
Otel, Haliç’in muhteşem manzarasına hakim, kültürel faaliyetleri ve sosyal aktiviteleri nedeniyle ‘Küçük Avrupa’ olarak bilinen Pera’nın Tepebaşı bölgesindeydi. Orient Express’in o dönemki sahibi olan La Compagnie Internationale des Wagons-Lits et des Grands Express Européens, 1896 yılında kendi işletme şirketini kurarak Levanten Mimar Alexandre Vallaury’nin tasarladığı Pera Palace Hotel’in yarı mülkiyetini aldı. Otel, Birinci Dünya Savaşı’na kadar son derece parlak bir dönem geçirdi.
Pera Palace Hotel, İstanbul’un en ihtişamlı yapılarından biri olarak açıldığında, birçok ilkleri barındırıyordu; İstanbul’da Osmanlı sarayları dışında elektriğin verildiği, ilk elektrikli asansörün ve ilk akar sıcak suyun bulunduğu binaydı. Türkiye’nin Avrupa standartlarındaki ilk oteli olan Pera Palace Hotel, kuruluşundan itibaren tarihi olaylara tanıklık ederek kent kültürünün çok önemli simgelerinden biri haline geldi. İngiliz Mimar Anouska Hempel’in 2013 yılında dokunuşuyla yenilenen Patisserie de Pera geçmişten bugüne Pera Palas Otel’in en sevilen mekanı olmaya devam ediyor. El yapımı çikolataları, özgün Fransız pastaları ve birbirinden özel Türk lezzetleriyle geçmişten günümüze uzanan bir nostaljik birikimi yaşatmaya devam ederken, konuklarını daima eşsiz ve unutulmaz lezzetleriyle karşılıyor.
Patisserie de Pera’nın ustalarından söz eder misiniz? Size yol gösteren ustalar arasında kimleri sayabilirsiniz?
Pera Palace Hotel ve Patisserie de Pera şimdiye kadar mesleğini sevgiyle yapan, yetenekli birçok ustanın emeğiyle bu noktaya geldi. Maximilian J.W Thomae, Orhan Demirok, Arif Kemal Doğan ve Feyzullah Özkaya bunlardan birkaçı olarak sayılabilir. Bu günlere gelinmesinde hepsinin emeği, çabası ve bilgi birikimi vardır.
Ürün çeşitleriniz hakkında bilgi verir misiniz? En ünlü ve beğenilen ürünleriniz hangileridir?
Patisserie de Pera, yaz ve kış aylarına uygun çeşitli menülere sahip. Türk ve Fransız esintilerine yer verdiğimiz tatlılarımız ile ön plandayız. Vitrinimizde ortalama 30 çeşit ürün mevcut ki şu anda en çok tercih edilen ürünler el yapımı makaronlar, opera pastası, devil kek, glutensiz cheesecake ve kallavi diye geçen ve yeni menümüzde de yer alan fıstıklı tatlıdır. Hepsi birbirinden lezzetli ve yapımı emek isteyen ürünlerdir.
Patisserie de Pera’nın çalışma prensipleri nelerdir? Müşterilerinizin beğenilerini nasıl değerlendiriyor ve ürünlerinize yansıtıyorsunuz?
Her zaman taze ve günlük ürünler kullanıyoruz. Ekibimiz konuklarımız ile sürekli iletişim halindeler. Yorumları ve beklentilerini önemsiyor, ürünlerimizi buna yönelik olarak sürekli geliştiriyoruz.
Yerli ve yabancı birçok müşteriye hizmet veriyorsunuz. Yabancı müşterilerinizin ürün tercihleri en çok hangi yönde oluyor?
Yabancı misafirlerimiz genellikle sabah kahvaltılarını sıcak kruvasan ve taze demlenmiş filtre kahve eşliğinde yapmayı tercih ediyorlar. Tatlı seçeneklerinde Fransız lezzetleri ön planda oluyor.
Geçmişten bu güne baktığınızda bu sektörde en çok neyin değiştiğini görüyorsunuz?
Patisserie alanında Fransız konseptli bir çok yeni mekan açıldığını ve bu kültürün yaygınlaştığını görüyoruz. Geleneksel tatlar dışında geliştirilmiş ve geliştirilmekte olan birçok tatlı var.
Personel seçiminde nelere dikkat ediyorsunuz?
Takım çalışmasına uyumlu, yeniliklere açık, disiplinli, mesleki gelişimine önem veren insanlarla çalışmayı tercih ediyoruz. Geleceğin Türk pasta şeflerinin bu temeller üzerinde sektörü her zaman daha ileriye taşıyacağına inanıyoruz.
Önümüzdeki dönem hedefleriniz nelerdir?
Patisserie de Pera’nın geleneksel lezzet birikimini modern dünya tatlıları ile yeniden tasarlayarak sektöre öncülük yapabilmeyi arzu ediyoruz. Bu hedef ile Kubbeli Salonu’nda sunulan çay saati ile Michelin Guide da önerilen mekanlar arasına girdik, bunu sürekli kılabilmek ve ileriye taşımak istiyoruz. Tüm tatlı severleri eşsiz lezzetlerimizi deneyimlemek üzere Patisserie de Pera’ya bekliyoruz.
https://perapalace.com/restoranlar/patisserie-de-pera/